Hem yazı hem de konuşma dili dil sözcüğü kapsamında ele alınmaktadır. İnsanlar arasında birliği, düzeni, anlaşmayı sağlayan bu aracın doğuşu konusunda çeşitli savlar ileri sürülmektedir. Bu savlar kanıtlanamamakta; fakat mantığa en yakını dilin toplumsal bir varlık olan insanın gereksinimleri sonucu önceleri beden dili, sonra konuşma dili olarak oluştuğudur. İnsanoğlu anlaşmak için ilk önceleri beden dilinden yararlanmış, daha sonra beden diline konuşma dilini katmıştır.
Konuşurken beden dilinden olabildiğince yararlanılmaktadır; çünkü beden dili konuşmanın daha etkili olmasını sağlamaktadır. Hiç konuşulmadan yaşanan bir günün olmadığı göz önünde bulundurulursa, konuşmanın yaşamımızda ne kadar çok yer tuttuğu ve önemli olduğu anlaşılır. İşte bu ünitede dil nedir, dilin doğuşu,
Çağımız toplumlarında, konuşmanın bir sanat olarak yaşayışımızın bütün aşamalarında etkili olduğunu söyleyebiliriz. Televizyon ve radyo teknolojisindeki gelişmenin de etkisiyle geniş kitlelerle doğrudan ilişki kurma kolaylığını yakalamış olan insanoğlu, bu yeni teknolojileri konuşma becerimle birleştirerek günlük hayatımızı yönlendirmektedir. Reklâm ve tanıtım alanında konuşma neredeyse bütün incelikleriyle kullanılarak kitleler etkilenmeye çalışılmaktadır. Güzel ve etkili konuşmayı genellikle eksik tanımlarız ve anlarız. Güzel konuşma bir spikerin, bir tiyatro sanatçısının, kendisine verilmiş bir metni veya düşünceyi tonlama, vurgu ve benzer kurallara bağlı olarak canlandırması sanılıyor. Oysa bu güzel ve etkili konuşmanın sadece bir yönünü oluşturmaktadır. Sadece kulağa güzel gelen duygu ve isteklerin dışa vurumu konuşmanın tamamı değil, yalnızca bir kısmıdır. Güzel konuşma bir kimsenin başkaları karşısında, önceden planlanmamış bile olsa duygu, dilek ve düşünce
İnsanlar çevresinde ki kişilere bir şeyler aktarmak için sürekli iletişim kurarlar. Bu iletişimin büyük çoğunluğu sözlü olmaktadır. Anlatmak istediklerimizi bir topluluğa daha etkili ve çabuk şekilde aktarmak için bazı hususlara dikkat etmeli ve bazı ilkeleri göz önünde bulundurmamız gerekmektedir. Beden dili nasıl ortaya çıktı. Yüzyılın başında hepimiz yeni bir bilim dalına tanık olduk. Bu bilim sözel olmayan iletişim biçimleriyle ilgilendi. Sözel olmayan iletişim biçimleriyle uğraşan bilim adamları insanların hareket ve işaretlerini seyrederek yorumlamaya başladı. Aslında her insan, beden dilini kullanır. Etkili konuştuğunuzda daha ilgiyle dinlenir, düşüncelerinizi zorlanmadan aktarabilirsiniz. Sizi dinleyenler ilgiyle takip ederler. Zorlanarak değil, doğal ve akıcı konuşursunuz. Az ve öz konuşarak amaçladığınız sonuca ulaşma becerilerine sahip olursunuz. Hedeflediğiniz kariyer basamaklarını normalden çok daha hızlı çıkarsınız. İç dünyanızı, duygu ve düşünceler
Hitabet doğuştan gelen bir yetenek değildir. Çalışma ve bir gayretin sonucunda herkesin başarılı bir hatip olma şansı vardır. Belli teknikleri uygulamakta başarılı bir hatip olmak için fayda vardır. İşinizi konuşarak yapıyorsanız, konuşmanın gerektirdiği bir takım bilgileri bilmek gibi bir yükümlülüğünüz var demektir. İçinizdeki pozitif enerjiyi harekete geçirin ve insanları harekete geçiren o tetikleyici sırrı çözmeye çalışın. Kafanızda bir beyin fırtınasının harekete geçtiğini ve heyecan verici ateşli konuşmalar yaptığınızı hayal edin. Kelimelerin ve fikirlerin üzerinde dans ettiğinize, kafa konforunuzu yıktığınıza ve hayatta imkansız olan her şeyi yapacağınıza kendinizi bir inandırın. Unutmayın ki; güzel konuşmak için hitabetin kabadayısı olmak zorundasınız. Hitabet sanatının uzmanları aslında insanlara gaz vermekten başka bir şey de yapmamaktadır. Çıkacaksınız kürsüye bir mahalle kabadayısı gibi kendinizden emin bir şekilde konuşacaksınız ve kürsüden ineceksiniz.
İnsanın varlığı başka insanların varlığı ile anlam kazanır. Bu anlamlılık başka insanlarla kurduğu iletişimle pekişerek artar. Konuşma toplumsal hayatın ayrılmaz bir parçası olan iletişimin en önemli öğelerinden biridir. Temelde çok yönlü ve karmaşık bir sistem olan konuşma, süreç içerisinde zihinsel gelişimle birlikte kişilik oluşumunu da etkiler.
Konuşma, sadece kelimeleri ses aracılığı ile başkalarının kulaklarına iletme olmadığı gibi dinleme de sadece işitmek değildir. Gerçekte tüm benliğimizle konuşmakta, kulağımızla işitip zihnimizle dinlemekteyiz, yani konuşma; duygu ve düşüncelerimizi, görüp yaşadıklarımızı, karşımızdakilere sözle iletme ve paylaşma işidir.
Doğru ve güzel konuşmanın birey ve toplum hayatındaki önemini kavrayarak doğru, güzel ve etkili konuşma becerisi kazanmalarını sağlamak programın temel hareket noktasıdır. Karşılıklı konuşmanın ilk istediği şey açıklık ve bütünlüktür. S